Skip to content
images (1)

19 MAYIS TATİL GÜNÜ DEĞİL BİR ULUSUN KURTULUŞ GÜNÜDÜR

Şanlı Türk tarihi birçok başarılarla süslüdür. Tarihimizde yaşanmış olan bu başarılar hiçbir zaman unutulmayacaktır. Başarılarımızın hatırlanması ve bu başarıları elde eden insanlarımızın hatırlanması amacı ile belirli gün ve haftalarda bir dizi etkinlikler düzenlenmektedir. Geçtiğimiz yıllara bakıldığında Tarihimizi bilmek birilerinin işine gelmediği için 19 Mayıs’ıda bize unutturmak için ellerinden geleni yapmış ve başarılı olamamışlardı.

Milletçe kutladığımız bu milli bayramlar içerisinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı da vardır. 19 Mayıs tarihi bizim için çok şeyler ifade etmektedir. 19 Mayıs 1919 günü Atatürk’ün Samsun’a milli mücadeleyi başlatmak için geldiği bir gün olması sebebiyle aslında Türk milletinin de kurtuluşunun başladığı gündür. Kurtuluş mücadelesinin başladığı yer olarak ta kabul edilmelidir. Atatürk’ün doğum gününü soranlara, 19 Mayıs’ı işaret etmesi bunun en büyük kanıtı kabul edilmelidir.

19 Mayıs tarihinin yasa ile milli bayram ilan edilmesi bugünün anlam ve öneminin büyüklüğüne en büyük işarettir. Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelen Mustafa Kemal Paşa, altı ay kaldığı bu ilde, vatanın kurtuluşu için çeşitli girişimlerde bulundu. Padişahla görüşerek bu konudaki düşüncelerini ona aktardı. Güçlü bir hükümetin kurulabilmesi için çaba sarf etti. Basın yolu ile geniş kitlelere ulaşarak, halkı aydınlatmaya çalıştı. Kurtuluş mücadelesine Anadolu’dan başlanması gerektiğinin altını çizdi. Anadolu’ya birer görevle geçeceklerin çalışmalarını gayri resmi bir tarzda sürdürmeleri ve mecbur kalınmadıkça görevlerini terk etmemeleri anlatıldı. Atatürk bu konulmuş prensiplere süreç içerisinde tamamen uymuş, ancak, başlangıçta kendisiyle birlikte Millî Mücadele’ye atılan arkadaşları arasında, zorunlu olmadıkları halde İstanbul’dan verilen emirlere hemen uyarak görevini bırakanlar olduğu gibi, bununla kalmayıp İstanbul’a dönenlerde olmuştu. Atatürk bu durumu Nutuk’ta ağır bir şekilde eleştirmiştir.

Dokuzuncu Ordu Kıtası Müfettişliğine atandıktan sonra, oldukça sıkıntılı bir yolculuktan sonra, Samsun’da milletiyle kucaklaştı. Samsun, mülkî taksimatta doğrudan Dahiliye Nezareti’ne bağlı Canik Sancağı’nın merkez ilçesiydi. Samsun, Rus istilâsına uğrayan Türk topraklarından göç eden çok sayıda insanın geldiği ve barınma sıkıntısı çektiği bir yer olması yanında, Pontusçu faaliyetlerin yoğun olduğu bir yerdi. Pontusçular halka zulmediyor, evleri yakıyor ve korunmasız Türkleri öldürüyorlardı. İngilizler bu duruma sessiz kaldığı gibi Türklerin asayişi bozduğu yalanı ile 21 Nisan 1919’da Osmanlı Hükümeti’ne bir nota vererek Orta Karadeniz de Türklerin hıristiyanları katlettiklerini bildirdiler. Bununla da yetinmeyip, bunun önüne geçilmediği takdirde bölgenin işgal edileceği tehdidinde bulunmaktan geri kalmadılar. İngilizlerin asıl amacı, pontusçuları kışkırtarak asayişin bozulmasını sağlamak ve bu durumu bahane ederek bölgeyi işgal etmekti.

İstanbul Hükümeti bu durum karşısında hemen bölgeye yetkili birini göndermek için kolları sıvadı. Mustafa Kemal Paşa üzerinde mutabakat sağlandı. Çünkü Mustafa Kemal Paşa, ikinci meşrutiyetin çalkantılı döneminde siyasete bulaşmamış, girdiği bütün savaşlarda zafer kazanmış başarılı bir kumandandı. Asayişsizliğe neden olan olayları tayin ve tespit ile bunların ortadan kaldırılmasının yanında, daha başka görevler ve görevin gerektirdiği yetkiler de verilmişti. Daha sonra, Anadolu’ya bir kısmı şehzadelerin başkanlığında olmak üzere Nasihat Heyetleri, Tahkik Heyetleri, Teftiş Heyetleri gönderilmiş, bunlarda önemli yetkilerle donatılmışlardı. Bu heyetler basında oldukça yer bulurken, Atatürk’e verilen görev kısa bir haber niteliğinden öte geçmemişti.

Atatürk, büyük bir bilinçle hareket ederek görevlerini büyük Türk ulusunun tam bağımsızlığını kazanacağı güne kadar tam manasıyla yerine getirmiştir.19 Mayıs 1919, bir toplumu esaret altında kalmaktan kurtaran, Türk Milletinin ulus olmaya yönelik olarak yazgısını değiştiren, yarınlarını aydınlatan, çağdaş uygar bir yaşama yönlendiren ve sonuçta tam bağımsızlığını sağlayan büyük Türk ulusunun ve Atatürk’ün doğum günüdür. Atatürk’ün Samsun’a çıktığı günün milli mücadelenin başladığı gün olarak kabul edilmesi, 19 Mayıs 1919 tarihine büyük bir anlam katmaktadır. Atatürk’ün bugünü gençlere armağan etmesi, genç Türk Devletinin hayata yeniden adım atması anlamını da taşıdığı düşünülmelidir.

Bu sebeplerle her yıl 19 Mayıs günü, büyük bir coşkuyla kutlanmakta ve Atatürk saygıyla anılmaktadır. 19 Mayıs’ın anlam ve önemi ve bizi bu günlere getiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milleti için yaptıkları, her 19 Mayıs’ta Türk gençliğine en iyi şekilde anlatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki bir kişi ile kazanılmadı, ruh vardı inanç vardı, bu günlerde bir, bir kaybettiğimiz değerlerimiz vardı kayboldular hepsi birer birer ve kaybolmaya yüz tuttular uyanalım derin uykudan ki sonumuz diğer kavimler gibi olmasın.

Yazı çok uzun ve gereksiz gibi gelse de asıl dikta edilmek istenilen konu tarihimizi bilmiyor olmamız tarihi bilmek neyi değiştirecek diyorsanız sözün bittiği yerdeyiz demektir.

 

Sevgiyle Kalın

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir