- Recep Koca
- Temmuz 2, 2018
- 19:00
- Yorum Yok
Seçim 2018
Günlerdir süregelen seçim kâbusu ortadan kalktı, Türk halkı her şeye rağmen istikrar kelimesinin gücüne inanarak %52,5 ile Cumhur başkanını seçmiş oldu, bu seçimin diğer seçimlerden farkı içeriği tam olarak halka anlatılmayan altı henüz doldurulamamış yeni bir sisteme geçmiş olmamız.
Peki yeni sistem bize ne getirecek?
Bizden ne götürecek?
Bunu henüz bilen yok.
İnanıyorum ki mevcut iktidara her zamankinden daha fazla görev düşüyor Türk halkı Sayın Recep Tayip ERDOĞAN’ a tüm makamlara erişmesi için istediği yetkiyi her seferinde verdi, Cumhur başkanımızın son makama erişmesi için artık kalıcı çözümler üretmesi ülkemizi kalkındırması için ekibi ile gerekirse hiç uyumadan taşın altına elini koyması kaçınılmaz.
Bana göre Cumhur Başkanımızın %30 oy potansiyeli var, %22,5 istikrar isteyen bir kitlenin oyu var, %47,5 oy kullanan vatandaş ise Sayın Recep Tayip ERDOĞAN gitsin de kim gelirse gelsin düşüncesinde olan insanlardan oluşmakta.
Sonuç olarak sizlerle paylaşmak istediğim duygular siyasi değil tamamen ekonomi ile aş ile iş ile alakalı.
Sosyal devletlerin başlıca görevi yol, okul, hastane, kültür merkezleri vb. şeyler yapmak, halkına eşit yaşama olanağı sağlamak ve bunları yaparken ayrıştırmadan birleştirip kucaklıyor misyonunda olmak yani ötekileştirmemek.
Türkiye de ayrıştırılmadığımızı, ya da 16 yıldır bir şeylerin yapılmadığını iddia edenlerin vicdanları ile yüzleşmelerini tekrar rica ediyorum.
Şöyle düşünelim kimsenin elinde sihirli bir değnek yok ülkenin durumu da ortada kim gelirse gelsin Türk halkı birlik beraberlik içinde olmaz ise bu ekonomik savaştan kurtulabilmemiz olanaksız, Bırakalım ülkeyi bu duruma biz mi getirdik geyiğini evet el birliği ile ülkeyi bu durama biz getirdik ama göz yumarak ama çalarak ama çalana yataklık ederek ama az ama çok…
Göstermelik yapmacık duygular ile bu ülkeyi kurtarmanın mümkün olmadığını hatırlatmama gerek yok sanırım Çanakkale Ruhu dediğimiz ruh geri gelmez ise Komutanın tek başına savaş kazanılmayacağını hepimiz biliyoruz.
Özellikle yıllardır asli görevi muhalefet olan ama bu kelimenin anlamına tam olarak vakıf olamayan parti başkanlarına düşen görev ise koltuğu daha fazla işgal etmemize gerek yok düşüncesini benimseyip bayrağı teslim etmeleri yönünde.
Yüz yıldır gerek içerideki gerekse dışarıdaki hainler ile savaşan vatanımın refaha ermesi için başka bedeller ödemeden bu savaşı kazanması en büyük dileğim.
Son olarak vurgulamak istediğim bir makam vardır ki oraya gelmek her kişiye nasip olmaz sizler biliyorsunuz o makamı…
O makama gelmenin tek şartı Türk halkının gönlüne dokunabilmektir.
Sevgiyle kalın…
Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!