Skip to content
red-exclamation-mark-inside-triangle-10617611

Denetimsizlik

Maalesef her alanda personel eksikliği, kalifiye personelin olmaması, yeterli bütçenin o iş için ayrılmaması gibi nedenlerle karşımıza çıkıyor.
İşin ucunda para ön planda olunca, Para kazanma hırsı, insan sağlığı ve başkalarının yaşamına saygıyı maalesef geri planda bırakıyor.
Toplu taşıma araçlarında denetimlerin sık olmaması, insanların şimdi başıma dert alamam aman boş ver edası, tüm hızıyla devam ederken, büyük şehirlerde toplu taşıma araçlarını kullananları ölüme ramak kalma deyimi ile her gün baş başa bırakıyor.
Gerek dolmuş şoförlerinin gerekse belediye otobüs şoförlerinin trafikte akıl almaz kural tanımazlığına kimse dur demiyor ya da diyemiyor.
Aşırı hız, yolcu kapma savaşı, balık istifi taşımacılık bunların sadece bir kaçı.
Kendi özel aracın ile oturarak gitmene rağmen emniyet kemeri takmazsan ceza yazıldığı bir sistemde toplu taşıma araçlarında balık istifi gitmenin cezası yok, nasıl bir anlayış ve kural anlamak mümkün değil.
Zorla mı araçlara bindiriyoruz diye, Kimse ahkâm kesmesin lütfen…
Şoförlerin cep telefonları ile dakikalarca konuştuklarını, seyir halindeyken sigara içtiklerini, korna ile esnafı bezdirdiklerini, trafikteki diğer araçları sıkıştırıp kazaya sebebiyet verdiklerini, denetimlerin olduğu bölgeleri diğer şoförlere telsiz ile bildirdiklerini görmek için âlim olmaya gerek yok, oturduğun koltuktan kalkıp sadece sahada olacaksın.
Evet, bir takım göstermelik te olsa kural ve evrak var, mesela SRC belgesi, oysa ehliyetini trafiğe kaptırmış bir sürü şoför trafikte mecburen bu işi ehliyetsiz yapıyor…
Pe ki ne yapsınlar’ ı duyar gibiyim.
Nasılsa bir şekilde gidiyor vicdan muhasebesi devreye girdiğinde insanlar acıyıp üzülüyorlar ve kimsenin ekmeği ile oynamaya gerek yok diyerek sineye çekiyorlar, oysa bahsi geçen insan hayatı…
Yolcuların yoğun olduğu zamanlarda iki araç arasındaki zaman kavramını azaltmak aslında en güzel çözüm, ama ne özel sektör nede belediye bu işe gerektiği kadar hassasiyet gösteremiyor.
Pe ki teknoloji bu denli ilerlemişken araç içini kayıt eden cihazlarla destekleme yapılamaz mı?
Yineliyorum; Oturduğu yerden ahkâm kesen varsa iddia’ mı istediği zaman ispatlamaya hazırım, sadece sahada olmak ve görmeyi arzulamak yeterli.
Konuyla çok alakalı olmadığı için devletin buradan kaybettiği vergi gelir kayıplarından hiç bahsetmedim bile.
Gerçi; ehliyet alırken oğlum her ihtimale karşı ağır vasıta ehliyet al ileride lazım olur mantığı ile ancak bu kadar olabiliyor, Şoförlüğün bir meslek olmadığı bir baltaya sap olamazsan şoför olursun anlayışı bu işe verdiğimiz önemi bir kere daha gözler önüne sermeye yetiyor.
Lütfen duyarlı olalım, her fırsatta aman bana’ ne yerine yarın benimde başıma gelebilir diye düşünüp adımlarımızı buna göre atalım.
Özürlü dostlarımızın ve her saniye birer özürlü adayı bizlerin Medeniyet Şehri İzmir’de özlenen ve beklen seyahat özgürlüğüne kavuşmamız dileğiyle.
Sevgiyle Kalın…

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir