Dünyamızı Tüketenleri Arıyoruz

Tükettiğimiz her şey için sembolik günler, haftalar yapmakta üzerimize yok, Daha 2 gün önce 3 Haziranda Dünya bisiklet gününü kutladık, lakin çocuklarımızın güvenliği için bisiklet yollarımız yok, Dünya kadınlar gününde, öldürülen kadınlarımız var, Dünya engelliler gününde, kaldırımlar dahil yaşam alanlarını gasp ediyoruz, Sizden tek farkımız +1 diyen dostlarımızı görmezden geliyoruz, Hayvanlara yapmadığımız eziyet yok, ama onlar için sembolikte olsa bir günümüz var, Kısacası emanet aldığımız dünyaya ihanet etmeye devam ediyoruz.

Şehrinize bir kaç dakika yüksekten bakma şansını yakalamış olsaydınız yeşilliğin sadece mezarlıklardaki Çam ağaçlarından ibaret olduğunu görecektiniz, Kullandığımız araçların Gaz salınımından tutunda kullandığımız su,elektrik,klima ve daha sayamadığım onlarca argümana ev ve iş yerleri yapmak için kesilen ormanları’da  dahil ettiğimizde Felaketin gün yüzü görünümü ortaya çıkıyor.

Gelelim 5 HAZİRAN  DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ  neymiş nasıl  oluşmuş biz Yarınlarımızı tüketmek için el birliği ile neler yapıyoruz.
1972 YILINDA İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş milletler Çevre konferansında alınan bir kararla 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi.
Ülkemizde ise 1978 yılında Türkiye Çevre Sorunları Vakfı daha sonrada Çevre müsteşarlığı kuruldu 5-11 Haziran Ülkemizde Çevre koruma haftası olarak kabul edildi, O günden bu yana çeşitli etkinliklerle insanların bilinçlendirilmesi hedefleniyor amaç yarınlarımıza temiz bir doğa bırakmak.

Peki neleri kirlettik?
*Hava
*Su
*Toprak

*Unutmadan VİCDAN

İnsanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için temiz bir çevreye ihtiyacı olmasa da sağlıklı bir yaşam için aslında temiz bir çevreye ihtiyacı var, oysa bu konuda çokta başarılı olamadığımız ortada, tüketmekte kirletmekte üzerimize yok.
Hayatımızın anlamı olan üç element’ i el birliği ile kirlettik, Şükürler olsun tüketme şansımız yok, yoksa şimdiye çoktan kirlettiklerimizle Dünyamızı yitirmiş olurduk.
Malum cemreler düştü, havalar ısınmaya başladı piknik ve deniz sezonu açıldı şimdi el birliği ile kaldığımız yerden doğayı yok etme alışkanlığımıza tüm hızıyla devam edebiliriz.
Aslında kimi dinleseniz söze aynı yerden başlayıp neredeyse konuşmasını aynı cümlelerle sonlandırır, iş icraata gelince belediye temizlesin o kadar para veriyoruz olur, nasılsa işin en kolay yanı bu birileri temizlesin…
Sen kirletmezsen, ben kirletmezsem belediye işçisine de bu bağlamda çok iş kalmaz, Belediyelerde Temizliğe harcayacağı bütçeyi’ de sosyal yaşantımız için planlar.
Alınan kararın üzerinde geçen yıllara bakıldığında her geçen gün tükettiklerimize bir yenisini ekliyoruz, konu ne kadar vahim, bu günlere gelmeden daha o günün insanları, insan denilen ırkın neler yapacağını sezmiş ve acaba doğa tüketilmesin diye neler yapabiliriz’ in kaygısını hissetmişler yüreklerinde…
Düşünsenize Everest Dağı 8851 mt yüksekliği var tabiatını bozmuşuz yetkililer bu konuda arayış içerisinde pes doğrusu.
Her şeyin bir haftası günü olduğu gibi Dünya Çevre Gününün de bir haftası var sen bir yıl boyunca tüketeceksin sonra kalkıp o bir haftada kendini sana göre en büyük çevreci olarak lanse edeceksin.
Projeler üretmeliyiz yarınlarımıza dair endişeler duymamak için tükettiklerimizin yerine koymalıyız bu ancak toplum bilinçlendirilmesi ile olabilir, Bunun için 5 Haziranın gelmesine gerek yok kanısındayım herkes yüreği kadar elini taşın altına koyabilir yeter ki canı gönülden istesin.

Son olarak Göstermelik’ de olsa bu güne dikkat çeken ve Dünyamız için endişe duyan herkese Doğa adına teşekkür ediyorum.
Temiz bir gelecek için hep birlikte el ele verelim.
Sevgiyle kalın…