Skip to content
Fırtınada Uyumak

Fırtınada Uyumak

Kişisel gelişim kitaplarında sıkça birbirine benzeyen hikayeler ile karşılaşırız,

Günümüzde İnternet ‘in yaygınlaşması ile birlikte yazarının kim olduğu bilinemeyen birçok hikaye çeşitli değişimlere ya da eklemelere maruz kalarak kulaktan kulağa yayılmıştır, Bende bu hikayeyi bir iş görüşmesinde şahsına değer verdiğim bir insandan dinlemiştim.

Birde benim dilimden okumanız için sizlerle paylaşıyorum.

Şehir hayatından bıkan karı koca emekli olduktan sonra ellerindeki para ile bir çiftlik alıp sessiz bir hayat sürmeye karar vermişler, ellerindeki para yüksek bir tepede bir çiftlik satın almaya ancak yetmiş, arkadaşları bu çiftliği almamaları konusunda çok ısrar etmiş olsalar da kısmet deyip almışlar çiftliği.

Yerleştikten sonra işleri idare edemeyeceklerini anlayan çift bir yardımcı bulmaya karar vermişler, ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onların çiftliğinde çalışmak istemiyormuş, Müracaat edenlerin hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vaz geçiyor, burası çok yüksek dağın başı fırtına çıksa burada yaşanılmaz siz de vazgeçseniz iyi olur diye de nasihat veriyorlarmış.

Nihayet çelimsiz, orta yaşlı bir adam işi kabul ettiğini söylemiş Adamın haline bakıp ‘çiftlik işlerinden anlar mısın?’ diye sormadan edememişler ‘Sayılır’ demiş adam, ‘fırtına çıktığında uyuyabilirim’. Bu ilgisiz sözü biraz düşünüp, sonra boş verip çaresiz adamı işe almışlar. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce rahatlamış iyi ki bu adamı işe aldık diye konuşmuşlar aralarında.

Ta ki o fırtına çıkana kadar:

Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyanmışlar. Öyle güçlü bir fırtınaymış ki bina çatırdıyor, adeta yer yerinden oynuyormuş.

Çiftlik sahibi Yatağından fırlayıp adamın odasına koşmuş, ‘Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.’ Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldanmış: ‘Boş verin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.’ Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı.

Kızgın ve öfkeli bir Tavırla Aklından Ertesi sabah ilk işim onu kovmak olacak, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmam gerekiyor deyip saman balyalarına koşmuş, A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri Branda ile örtülmüş, sıkıca bağlanmış, Ahıra koşmuş, İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmiş ineklerin kuzuların yemlikleri dolu keyifleri yerinde. Tekrar evine yönelmiş adam, evin kepenklerinin tamamı kapatılmış her türlü önlem alınmış.

Çiftçi rahatlamış bir halde odasına dönmüş, yatağına yatmadan ihtiyarı sabah kovma düşüncesi ile yüzleşince yüzü kızarmış, Fırtına uğuldamaya devam ederken yatağına uzanan adam gözlerini kapatırken yüzünde bir tebessüm ile mırıldanmış:

‘Fırtına çıktığında artık bende uyuyabilirim

Son zamanlarda Analitik düşünceye sahip sorumluluk alabilecek yönetici ilanları ile karşılaşıyoruz, lakin bu ilanları verirken bizim koyduğumuz kurallar dahilinde çizgilerini bizim belirlediğimiz sınırlar içerisinde olmak kaydıyla yazmayı unutuyoruz hâl böyle olunca sorgulama kurallara uy politikası sonuç vermiyor.

Yöneticinin korku ile değil bilgi, beceri ve deneyimleri ile liderliğini sergileyebileceği, başarının kişisel birikimler ile değil ekip ruhu üzerine yapılan planlarla kazanıldığını ve asla tesadüfen oluşmadığını kabullenmemiz gerekiyor.

Yitirdiğimiz güven duygularını geri kazanarak ülkemizin geleceğini garanti altına alabiliriz, yoksa güvensiz bir ortamda Küçük bir rüzgârda savrulup gideriz.

 

Sevgiyle kalın…

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir